YAPAY ZEKA ChatGPTA: DOĞU TÜRKİSTAN ÇİN’İN İŞGAL ETTİĞİ BİR ÜLKEDİR!

Yapay zeka  ChatGPT Doğu Türkistan   ve Uygur Türkleri  sorusunu cevaplandırırken, Doğu Türkisan’in işgal edilmiş bir ülke olduğunu   açıkladı.

Çin yönetimi, ülkedeki teknoloji şirketlerine hizmet sağlayan ABD merkezli yapay zeka dil modeli ChatGPT uygulamasına Doğu Türkistan ve Uygur Türkleri yorumundan son derece rahatsız olduğu ve bu nedenle bu uygulamaya    yasak getirdiği bildirildi.

Pekin yönetiminin, ABD merkezli yapay zeka firması OpenAI  şirketinin  geliştirdiği ChatGPT’nin, Çin’in işgal ettiği Doğu Türkistan ve diğer bölgeler ile ilgili yaptığı yorumları ve bilgileri yaydığı gerekçesiyle yasaklandığı bildirildi.

Ülkenin en büyük sosyal medya platformu veya diğer bir ifadeyle “Twitter’ı” olarak bilinen Weibo’da bu  konu gündeme geldi. ChatGPT’nin Çin yönetiminin Uygur Türklerine karşı ciddi insan hakları ihlallerinde bulunduğuna yönelik haberlerden bahsetmesi üzerine videodaki sunucunun verdiği yanıt Çin’i rahatsız etti.

“DOĞU TÜRKİSTAN, İŞGAL EDİLEN BİR BÖLGEDİR”

ChatGPT, Doğu Türkistan’ın Çin tarafından işgal edilen bir bölge olduğunu bildirdi.

DOĞU TÜRKİSTAN İŞGAL EDİLEN BİR DEVLET MİDİR?

“Doğu Türkistan, İslam cumhuriyeti olarak bilinen, Çin tarafından işgal edilen bir bölgedir. Bu bölge, Çin tarafından Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi olarak adlandırılmaktadır. Doğu Türkistan, Türklerin ve Uygurların yaşadığı bir bölge olarak kabul edilmektedir. Ancak, İslam cumhuriyetinin resmi bir devlet olarak kabul edilmediğini ve Çin tarafından işgal edildiğini belirtmek gerekir.”

kaynak:uyghurnet,http://Uygur Haber

DUK Heyeti Malezya Ziyaretinde.

24 Şubat 2023 tarihinde ,Dünya Uygur Kurultayı yürütme kurulu Başkanı Ömer kanat , DUK içişleri kurulu müdürü Bahtiyar Böre ve Muhacirler komitesi müdür yardımcısı Mehmet Çelepçi Malezya’ya giderek ,Malezya temsilciler meclisi başkanı Johari Abdul ile görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sırasında yürütme kurulu başkanı Ömer Kanat , Uygurların güncel durumu ve Dünya Uygur Kurultayının yürüttüğü faaliyetleri özetleyerek , Malezya Hükümeti ve parlementosundan Çinin soykırımına uğrayam uygur halkına sahip çıkmasını talep etti.

Malezya temsilciler meclisi başkanı Johari Abdul görüşme sırasında ,kendisinin Uygur meselesini yakından takip ettiği ve Ömer kanat başçılığındaki DUK heyeti’nin arzu ve taleplerini yetkili yerler ile istişare edeceğini dile getirdi.

DUK heyeti bu seferki Malezya ziyaretinde yanı sıra, Müslüman Gençleri teşkilatı ABIM gibi önemli yerler ile görüşme sırasında , Uygurlara uygulanan soykırım hakkında yakından ilgi gösteren Malezya’daki tüm Rehberler ve teşkilatlara tüm uygurlar adına sonsuz şükranlarını sunmakla beraber , Müstebit Çin hakimiyeti’nin Uygurlara uygulayan soykırımının özellikle de islama veren zararlarının şu an da şiddet ile devam ettirdiğinin altını çizdi.

Uygurlar Meselesi İlk Defa Mannheim Güvenlik Konseyinde da Ortaya Konuldu.

17 Şubat tarihinde Almanyanın Mannheim şehride başlayan 59. Mannheim Güvenlik Konseyi toplantısı , 19 Şubat sona erdi.

Başlıca konusu, Dünyadaki güvenlik faktörlerini tartışmaya adanmıştı. Bu toplantıya 100’e yakın ülkelerden gelen 650’den fazla ünlü Devlet adamları katıldı. Bu seferlik toplantı’ya DUK vakfı reisi Dolkun İsa davet edilerek , ilk defa bir Uygurun toplantıya katılması dikkat çekti.

Bazı gözlemciler < Bundan Uygur meselesinin hangi derecede uluslararasılaştığını görebiliriz > özetini çıkarmışlardır.

http://rfa.org

Uygur Türklerinin lideri uluslararası güvenlik konferansında: Çin küresel barışa en büyük tehdit.

Uygur Türklerinin lideri uluslararası güvenlik konferansında: Çin küresel barışa en büyük tehdit

Uzun yıllardır Çin zulmüne maruz kalan Uygur Türklerinin lideri Dolkun İsa, Almanya’da gerçekleşen güvenlik konferansına katıldı. Üst düzey liderlerin katıldığı konferansta konuşması beklenen İsa, etkinliğe Çinli yetkililerin davet edilmesine tepki göstererek “Çin, küresel güvenlik ve barışa karşı en büyük tehdit olan bir diktatör rejim” dedi.

Sürgünde olan Doğu Türkistan hareketinin en üst kuruluşu olan Dünya Uygur Kurultayı (DUK) Başkanı Dolkun İsa, Almanya’nın Münih kentinde gerçekleştirilen 59. Dünya Güvenlik Konferansı’na katıldı.

Çin’in eski dışişleri bakanı olan Wang Yi’nin davet edilmesine “Rusya saldırgan, İran diktatör? Peki, Çin demokrasi ile yöneltilen bir ülke mi? Çin, küresel güvenlik ve barış için dünyamızda en büyük tehdit olan bir diktatör rejimdir” sözleriyle tepki gösterdi.

‘SOYKIRIMI GÜNDEME TAŞIYACAĞIM’

On yıllardır düzenlenen Münih Güvenlik Konferansı’na ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Dışişleri Bakanı Anthony Blinken başta olmak üzere 40 ülkeden liderler, cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar gibi üst düzey yetkililerden oluşan 650’den fazla kişinin katıldı.

Konferansla ilgili Radio Free Asia’ya konuşan İsa, ” Bu yıl yapılan Münih Güvenlik Konferansına davet üzerine ilk kez Dünya Uygur Kurultayı Başkanı olarak resmi düzeyde katılıyorum ve bu durumdan son derece memnuniyet duyuyorum. İlerideki oturumlarda bana da konuşma fırsatı verildiği takdirde elbette Çin’in Doğu Türkistan’da işlediği insanlık suçları ile etnik soykırımı gündeme taşıyacağım” dedi.

BM SOYKIRIMI GÖRÜŞÜYOR

Öte yandan, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Konseyi’nin geçtiğimiz günlerde gerçekleşen toplantısında, Çin yönetimine Doğu Türkistan’da kurduğu toplama kampları ile bu kamplarda tutulan Uygur Türklerinin zorla çalıştırılması ve bölgedeki nüfusun ani düşüşü konusunda eleştiriler yöneltildi. Ayrıca, Çin’den Doğu Türkistan’da işlediği insanlık ve soykırım suçları ve sebepleri hakkında derhal açıklama yapması talep edildi.

http://karar

Cenevre’deki Resim Sergisi Başarılı Bir Şekilde Başlatıldı.

Cenevre’deki Resim Sergisi Başarılı Bir Şekilde Başlatıldı.

Çin hükümetinden hesap sorulan BM Ekonomik , Sosyal ve Kültürel Haklar komitesi’nin 73.toplantısı bugün resmi başlatıldı. Toplantı 3 gün devam ettirilecektir.

Bu nedenle bugünden itibaren Dünya Uygur Kurultayı tarafından BM EkonomiK , Sosyal ve Kültürel Haklar komitesi’nin yerleştiği bina önünde < Xinjiang polis arşivi>nde ortaya çıkan acınası görüntülerin esas alındığı ve Çin hükümetinin Doğu Türkistandaki soykırımı ve İnsanlık suçunu ortaya koyan büyük çaplı resim sergisi başlatıldı. 3 gün süren sergi Cenevre saati sabah 9:00 dan 17:00’a kadar devam edecektir.

15 Şubat 2023 tarihinse Dünya Uygur Kurultayı ve Avrupadaki Uygur teşkilatlarının iş birliği ile Wilson palace’nin önünde büyük çaplı yürüyüş düzenlenecektir. Yürüyüşe katılacak olan katılımcılar, Dünyanın her tarafından Cenevreye doğru yola çıkmaya başlamışlardır.

Uygur STK’lar, depremzedelere yardım için seferber oldu

Dünya Uygur Kurultayı öncülüğünde seferberlik toplantısı yapan Uygur STK temsilcileri, Kahramanmaraş merkezli depremin vurduğu bölgeler için yaklaşık 1 milyon TL bağış toplamanın yanında, kentlere 300’e yakın gönüllü göndererek destekte bulundu.

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 10 ili vuran depremden etkilenen vatandaşlara destek olmayı konuşmak amacıyla Dünya Uygur Kurultayı öncülüğünde, dünyanın çeşitli bölgelerindeki Uygur sivil toplum kuruluş temsilcileri çevrimiçi olarak seferberlik toplantısı düzenledi.

Depremin ağır etkilerinin anlatılmasıyla başlayan toplantıda afetten etkilenenlere en hızlı ve en etkili şekilde ne tür ve ne yollarla yardımlar yapılabileceği konusunda fikir alışverişi yapıldı.

1 MİLYONA YAKIN BAĞIŞ TOPLANDI

Uygur STK’lar arasında depremzedelere yardım konusunda ortaklık ve iletişimi sağlamak amacıyla bir kriz yardım masası kuruldu. Başkan ve üyeleri belirlendi.

Dünya’nın her yerinde yaşayan Uygur Türkleri arasında, depremden etkilenenlere yardım etmek için bağış kampanyası başlatılması kararlaştırıldı. Katılımcılar arasında ilk adımda bireysel veya dernekler adına bir milyon liraya yakın bağış toplandı.

YAKLAŞIK 300 GÖNÜLLÜ ALANDA

Deprem bölgesinde enkaz altında kalanların tamamının çıkarılmasına kadar orada çalışmaları sürdürecek bir ekip gönderilmesi kararlaştırıldı.

Şu anda yaklaşık 300 gönüllü deprem bölgesinde çalışıyor. Dün 2000 Uygur ekmeği ve 5 bin kişilik Uygur pilavı dağıtıldı.

http://KARAR

KAN BAĞIŞI SEFERBERLİĞİ

KAN BAĞIŞI SEFERBERLİĞİ
6 Şubat Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremde yaralananlara destek mahiyetinde Doğu Türkistanlı Uygur yurttaşlarımızı bulundukları yerlerdeki Kızılay Merkezleri veya ilgili sağlık kurumlarına giderek KAN BAĞIŞI’nda bulunmaya çağırıyoruz. Göstereceğiniz ilgi için şimdiden teşekkür ederiz.
Dünya Uygur Kurultayı Vakfı

Uygur Diasporasından Gulca Katliamı’na İlişkin Basın Açıklaması

Uygur Diasporasından Gulca Katliamı’na İlişkin Basın Açıklaması

5 Şubat 1997 tarihinde, soykırımcı ÇKP’nin işgal ettiği Doğu Türkistan’ın Gulca şehrindeki kanlı katliam, aradan 26 yıl geçmesine rağmen Doğu Türkistanlılar tarafından unutulmuyor. Uygur Akademisi Vakfı, Doğu Türkistan Araştırmaları Vakfı ve Dünya Uygur Kurultayı Vakfı katliamla ilgili basın açıklaması yaptı.

5 Şubat 1997 tarihinde, soykırımcı ÇKP’nin işgal ettiği Doğu Türkistan’ın Gulca şehrindeki kanlı katliam, aradan 26 yıl geçmesine rağmen Doğu Türkistanlılar tarafından unutulmuyor.

Uygur Akademisi Vakfı, Doğu Türkistan Araştırmaları Vakfı ve Dünya Uygur Kurultayı Vakfı katliamla ilgili basın açıklaması yaptı.

Açıklamanın tam metni şöyle:

Değerli Basın Mensupları, kıymetli Milletvekilleri, Siyasi Partilerin genel başkan ve yardımcıları, STK’ların yöneticileri ve değerli katılımcılar;

Doğu Türkistanlılara, Çin Hükümeti ve Çin Komünist Partisi tarafından sistematik bir şekilde soykırım politikaları uygulanmaktadır, bugün de toplama kampları aracılığıyla Uygur Türkleri başta olmak üzere bütün Doğu Türkistanlılara Soykırım devam ediyor. Çin yönetimi, bundan 26 yıl önce, 5 Şubat 1997’de Doğu Türkistan’ın Gulca şehrinde gerçekleştirdiği katliamda yüzlerce Uygur Türkünü katletmişti.

5 Şubat Doğu Türkistanlıların toplum vicdanında derin iz bırakmış , kolektif hafızasından asla silinmeyen kanlı bir gündür. Medeniyet ve insanlık düşmanı Çin komünistlerinin çirkin yüzünü gösterdiği bir gündür.Modem Dünya ve insanlık için utanç verici bir gündür.

Bilindiği gibi , 5 Şubat 1997günü Kadır gecesiydi . Bu mübarek geceyi idrak etmek ve ibadet etmek isteyen bir grup Müslüman Türk kadını bir evde Kur’an okumak istemiş , ancak Çin güvenlik güçlerinin baskınına maruz kalmıştır . Zorla polis karakoluna götürülen kadınlardan bazılarının suçsuzken vahşice öldürülmesi nedeniyle halk Doğal ve Haklı olarak Reaksiyon göstermiş . Ancak Çin komünist hükümeti halktan özür dileyeceğine kalabalığın üzerine kursun yağdırmıştır .

Bu katliamda yüzlerce Müslüman Türk şehit edilmiş, binlercesi tutuklanıp hapse atılarak işkenceye maruz kalmıslardır. Bu katliam Doğu Türkistanlıların bedensel ve zihinsel dünyasında derin travmalara ve sarsıntılara yol açmıştır. Bugün huzurunuzda katliam sırasında şehit edilen kardeşlerimizi derin saygıyla anarken, Çin komünist yönetimin bu barbarca katliamINI asla unutmayacağımızı kamuoyuna bir kez daha duyurmak istiyoruz.

Basınımızın değerli mensupları, aziz kardeşler,

Çin komünist yönetiminin bugün yaptıkları dünden farklı değildir. Çin bugün modem dünyanın gözleri önünde soykırıma devam etmektedir. Doğu Türkistan’da kurdukları sözde “Mesleki Eğitim Merkezleri’nde milyonlarca Müslüman Türkü sebepsiz yere alıkoymakta, insanlık tarihinde emsali görülmeyen zulüm ve işkencelere tabi tutmakta, bütün insanlığın gözleri önünde kadınlarımıza hayvanlar gibi topluca tecavüz etmekte, şeref ve insanlık onurunu ayaklar altına almaktadır.

Diasporadaki Doğu Türkistanlılar aileleriyle, yakınlarıyla, eş dostlarıyla irtibat kuramamanın kahrını yaşamakta, büyük bir merak ve endişe içinde çaresizce beklemektedirler.

Doğu Türkistan’da bunlar yaşanırken, Çin’in Doğu Türkistan’daki politikalarını 10 ülke Soykırım olarak tanımışlardır, birçok ülke sessizliğini sürdürmektedir. Özellikle, Türk ve İslam dünyası sessizce izlemektedir.

Doğu Türkistanlılar olarak, Çin yönetimine 5 Şubat 1997 Gulca Katliamında ve diğer olaylarda şehit edilen Doğu Türkistanlıların hesabını mutlaka bir gün soracağız.

Ayrıca, Doğu Türkistan’daki en az 3 milyondan fazla Uygur, Kazak, Kırgız ve diğer Türk ve Müslüman Doğu Türkistanlıların bulunduğu Toplama Kamplarının derhal kapatılması, Doğu Türkistan’daki Çin soykırımın hemen durdurulması için Türk Devletinin ve milletinin harekete geçerek, Doğu Türkistanlılara sahip çıkmasını istiyoruz.

Kamuoyunu saygıyla duyurulur.

Uygur Akademisi Vakfı, Doğu Türkistan Araştırmaları Vakfı ve Dünya Uygur Kurultayı Vakfı

http://TAMGA TÜRK


Değerli Basın Mensupları, kıymetli Milletvekilleri, Siyasi Partilerin genel başkan ve yardımcıları, STK’ların yöneticileri ve değerli katılımcıl;

DÜNYA UYGUR KURULTAYI “NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜ’NE” ADAY GÖSTERİLDİ !

DÜNYA UYGUR KURULTAYI “NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜ’NE” ADAY GÖSTERİLDİ !

Dünya Uygur Kurultayı girişimi ile kurulan , Uygurlar’a Çin Hükümeti soykırım ve insaniyete karşı cinayet sürdürüyor diyerek hüküm veren İngilteredeki “Uygur Mahkemesi ” ayrıca ” Dünya Uygur Kurultayı” Norveçte Nobel barış ödülüne aday gösterildi .

Norveç Liberal partisinin üst düzey üç yöneticisi bunu duyurdu.

Anna Breivik , ezilen millet uygurların daha da iyi bir hukuku için hizmet veren Uygur Mahkemesini Nobel barış ödülüne aday gösterdi.

” Uygurlar uzun yıllardan bu yana zhong guo yetkilileri tarafından sistematik soykırıma uğradı ” dedi Liberal Gençler partisi Başkanı Anna Breivik . o yine ” Dünya Uygur Kurultayı ve Uygur Mahkemesi , Uygurların uğradığı insaniyete karşı cinayet için çok önemli hizmet etti ” dedi.

Norveç Liberal partisinin reisi Guri Melby, ceza evindeki kişilik hukuk avukatı ve Hong Kong faaliyetçi kişilik hukuk avukatı Chow Hang Tong’u Nobel Barış ödülüne aday gösterdi.

17 Kasım 2022 tarihinden başlayarak 3 gün Norveç uygur komitesi ile Dünya Uygur Kurultayı , kamp şahitleri ile birlikte, Norveç parlamentosunada Uygurlara uygulanan soykırımı Norveç parlamentosuna kabul ettirme faaliyeti sürdürüldü.



KANADA,SOYKIRIM MAĞDURU DOĞU TÜRKİSTANLILARI KABUL EDECEK.

KANADA,SOYKIRIM MAĞDURU DOĞU TÜRKİSTANLILARI KABUL EDECEK.

1 Şubat 2023 tarihinde Kanada parlamentosu 10.000 savunmasız Uygur ve diğer Türk azınlıkların Kanada’ya yerleştirmeyi öngören tasarı oy birliği ile onayladı. 2019 tarihi itibari ile Kanadadaki Uyghur Rights Advocacy Project ( uygur hakları savunuculuğu projesi) nin direktörü mehmet Tohti beyin başlattığı Yurt dışındaki savunmasız Uygur halkını, Kanadaya yerleştirme projesi , 2021 tarihinde Kanada parlamentosu tarafından çinin uygurlara karşı olan tutumunu ” soykırım ” olarak tanımlamıştı. fakat bunu Kanada Başbakanı Trudeau Çin recimine karşı açık bir şekide ifade etmekten kaçınmıştı ve soykırım denmesinin son derece yüklü bir kavram olduğunu dile getirmişti . 2023 deki bu oylamaya kanada başkanı Trudeau’nun katılmayacağı bekleniyordu, fakat Trudeau’nun oylamaya katılarak sergilediği bu tavrı uygurlar için büyük bir müjde oldu. Dünya Uygur Kurultayı başkanı (DUK) Dolkun İsa parlamentoda bu konu hakkında : Bu bizim için sadece bir umut değil, bizim için ilham ve durmadan çabalıyacağımızı gösterir . şimdi ise olayın Kanada hükümetinin icraatine kalacağının altını çizmiştir.

DÜNYA UYGUR KURULTAYI HEYETİ , KANADA BAŞBAKANI TRUDEAU İLE GÖRÜŞTÜ.

DÜNYA UYGUR KURULTAYI HEYETİ , KANADA BAŞBAKANI TRUDEAU İLE GÖRÜŞTÜ.

Dünya Uygur kurultayı (DUK ) Başkanı Dolkun İsa ve beraberinde heyet ,30 Ocak 2023 tarihinde Kanada Parlamentosu’nda , Kanada Başkanı Justin Trudeau ile görüştü .

Toplantıya katılan heyet arasında Dünya Uygur Kurultayı yürütme kurulu Başkanı , Omar Kanat ve DUK yargı komitesi Başkanı , Kanada Uygur insan hakları projesi direktörü Mohammad Tohti yer aldı . Görüşmeye Kanada ulaştırma bakanı Ömer Algebra ve Kanada parlamentosu milletvekili Sameer Zuberi de katıldı .

Görüşmeden sonra , DUK heyetini , Başbakan ve ulaştırma bakanına takdim etmekten mutluluk duyduğunu belirten milletvekili Zuberi , ” Uygur halkına yönelik ağır ve sistematik tacizlerden derin endişe duyuyoruz . Uygur Özerk Bölgesi’nde insan haklarını korumaya kararlıyız. çalışmalarımız devam ediyor ” ifadelerini kullandı .

Bu görüşmeden büyük onur duyduğunu dile getiren Dolkun İsa , “Uygur sığınmacılara destek verdikleri için Kanada’ya teşekkür ederiz ” dedi.

etiketler : #Uygur Haber http://Uygur Haber