Dünya Uygur Kurultayı’nın (DUK) kuruluşunun 20. yıl dönümü münasebetiyle Münih’te anma etkinlikleri 3 mayıs 2024 tarihinde başladı ve 6 Mayıs’a kadar devam edecek. Etkinliklerinin bir parçası olarak 4 Mayıs’ta “Doğu Türkistan’ın sömürülmesinin uluslararası hukuk temelinde değerlendirilmesi” konulu özel bir panel düzenlendi.
Dünya Uygur Kurultayı İcra Komitesi Başkanı Ömer Kanat, panelin açılış konuşmasında Çin hükümetinin, Doğu Türkistan’ı işgal ettiği 1949’dan bu yana Uygurları yok etmeye yönelik çeşitli politikalar uyguladığını; dolayısıyla Uygur sorunun sadece bir insan hakları sorunu değil, aynı zamanda bir milli mesele olduğunu belirtti. Kanat ardından Doğu Türkistan’ın mevcut durumunun uluslararası hukuka dayalı olarak değerlendirilmesi için bir araştırma projesi başlattığını söyleyerek konuyla ilgili daha ayrıntılı bilgi vermesi için Amerikalı Uluslararası İnsan Hakları Hukukçusu Michael Van Walt’u konuşmaya davet etti.
Tanınmış bir uluslararası insan hakları savunucusu ve araştırmacı olan Michael van Walt, kendisi ve meslektaşlarının bu araştırma projesini başlattığı üç yıldır bu konu üzerinde çalışmakta olduğunu belirterek “Bu süreçte Doğu Türkistan’ı son 2000 yıldır kimlerin yönettiğine baktık. Ayrıca sadece Doğu Türkistan değil, Çinlilerin yaşadığı bugün ‘Çin Halk Cumhuriyeti’ olarak bilinen toprakları da kimlerin yönettiği gibi tarihi gerçeklere de baktık. Böylece sömürgeciliğin tanımı ve bunun tarihi örneklerine birleştirerek uluslararası hukuk örnekleri temelinde Doğu Türkistan’ın mevcut durumunu yeniden değerlendirdik” ifadelerini kullandı.
Michael Van Walt konuşmasında tarihsel olarak “Çin” kavramını ve “Çin” kelimesini ulus, bölge ve hükümet açısından ele alarak detaylı bir şekilde anlattı ve “Doğu Türkistan topraklarının eski çağlardan beri Çin’in bir parçası veya Çin devletinin bir parçası olduğu düşüncesi tamamen yanlıştır; Tarih boyunca var olan ve bugünkü Çin Halk Cumhuriyeti’ne kadar uzanan Çinlilerin tek bir devleti hiçbir zaman olmamıştır; Qing İmparatorluğu bir Çin devleti değildi; 1912’de Çin Cumhuriyeti’nin kuruluşuna kadar geçen iki buçuk yüzyıl boyunca Çin devleti yoktu; Yaygın inanışın aksine Çin Halk Cumhuriyeti aynı toprakları ele geçirip farklı bir isim altında sürdürmedi” dedi.
Bu konuda araştırmanın devam edeceğini belirten Walt, “Doğu Türkistan’daki Uygurların ve Kazak gibi diğer Türk grupların sömürgeciliğin kurbanı olarak tanınması için yeterli kanıtımız var.” dedi.
Toplantının sonunda Van Walt, konuyla ilgili her kesimden insanın sorularını yanıtladı. Onun sunumu ve içinde yer alan sonuç açıklamaları ile bu konudaki açıklayıcı ifadeler katılımcıların yoğun ilgisini çekti.