Birleşmiş Milletler (BM), Yeni Zelanda’nın Christchurch kentindeki iki camide fenatik bir islam düşmanı Brenton Tarrant’ın 51 Müslüman’ı katliamla öldürdüğü ve 40 kişiyi de ağır yaraladığı 15 Mart 2019 tarihi anmak için 2022’de aldığı özel bir karar ile her yıl 15 Mart’ı “Uluslararası İslamfobi ile Mücadele Günü” olarak ilan etmişti.
10 Mart 2023’da bu toplantının 2.si BM’lerin New York’taki merkezinde gerçekleştirildi. Toplantının açılışı Konferansın dönem başkanı ve Pakistan dışişleri bakanı Bilaval Butto Zerdari’nin açış konuşması ile başladı. Zerdarı açılış konuşmasında İslam’a yönelik çeşitli endişe ve korkuların yanı sıra, İslam’ın yanlış anlaşılması ve özellikle ve İslam’ı yanlış anlayan insanların davranışları nedeniyle İslam nefretinin insanlığa getirdiği trajedilerin en aza indirilmesinin önemini vurguladı. İslam dininin Barış ve karşılıklı saygı ilkelerine dayanan bir din olduğunu belirten Zerdarı İslam düşmanlığının New York’taki 11 Eylül terör saldırılarından sonra daha da arttığını ve bu günün tarihin bir dönemeç olarak tarihe geçtiğini bildirdi. Bu terör olayının Müslümanlara karşı daha fazla ayrımcılığa, şiddete ve nefrete neden olduğunu belirterek ” İslam’ın terörle ilişkilendirilmesi ve algısı nedeniyle daha fazla istenmeyen olaylar ve trajedi ortaya çıkmaya başlamıştır. Ancak bu tür ciddi sonuçlar, dünyanın dikkatinden her zaman kaçmamalıdır.” şeklinde konuştu.
Daha sonra kürsüye gelen BM Genel Sekreteri António Guterres şunları şöyledi : ” Son yıllarda dünyada günden güne büyüyen İslamofobinin nefret tohumlarının ekilmesinde önemli bir rol oynadığını üzülerek görmekteyiz. “İslam” kelimesinin kökeni ve anlamı aslında “barış” demektir. Ancak, İslamın Barış sözü ile başlayan kutsal kavramları özellikle unutturulmaya çalışıldığını ve bir kenara itildiğini görüyoruz. Son yıllarda dünyada ülkelerini terk etmek zorunda kalan sığınmacıların büyük çoğunluğunun Müslümanlar oluşturmaktadır. Bu milyonlarca mültecilere dol kapılarını açanlar ve sığınma hakkı tanıyanlar yine İslam ülkeleri olmuştur. açarken, şimdi 2 milyar Müslüman kaynak oldu” dedi. bazı insanların gözünde korku ve panik.” şeklinde konuştu.
BM.Büyükelçisi : Çin Yönetimi Uygurlara Etnik Soykırım Yapıyor
Daha sonra söz alan ABD’nin BM.lerdeki Temsilcisi Büyükelçi Linda Thomas Greenfield İslam düşmanlığı tehlikesinin önemine dikkati çekerek başladığı konuşmasında şunları söyledi : ” Benden önce konuşan Çin Temsilcisi, Çin Yönetiminin Müslümanlara karşı hoş görülü davrandıklarını ve Çin’de yaşayan çeşitli din ve kültürlere mensup Vatandaşlarınını bu değerlerine saygı gösterdiklerini iddia etti. Uygurların islami kültürünü, etnik kimliğini ve diğer özgün değerlerine yönelik yok etme girişimlerinden hiç söz etmedi. Halbuki Çin yönetimi Uygur bölgesinde yaşayan Müslüman Türk halklarına karşı baskı ve zulmediyor. Uygurlara karşı insanlık suçu işliyor ve etnik soykırım uyguluyor. BM.başta olmak üzere Uluslararası toplumun Çin’in Müslüman Uygurlara yönelik bu acımasız vahşeti kınaması ve bu vahşetin sona erdirilmesi için harekete geçmesi gerekir. Çin hükümeti Uygur bölgesinde inşa ettiği Çin tipi toplama kamplarını derhal kapatmalı ve bu kamplara hapsettiği milyonlarca tutukluyu derhal serbest bırakmalıdır. “şeklinde konuştu.
kaynak: http://uygur haber